Baş Dönmesi Ankara
Baş dönmesi, kişinin/hastanın var olmayan bir hareketi olmuş gibi algılaması veya etrafının dönüyor olduğunu sanmasıdır. Esasında baş dönmesi kişideki denge problemi (dengesizlik hissi) olup etrafına göre dengede duramama problemidir. Hastane acillerine yapılan başvuruların %20-25’i denge bozukluğu ve baş dönmesi nedeniyle yapılmakta olup bu problemler orta ve ileriki yaşlarda daha fazla görülmektedir. Küçük yaşlarda ise bu yakınmalar daha az görülmektedir.
Kişi hareket ettiği esnada dengede durabilmek için vücut sisteminin çoğunun birlikte uyum içinde çalışması gerekmektedir. Bu durum göstermektedir ki vücut sistemlerini etkileyen rahatsızlıklar baş dönmesine ve dengesizlik hissine neden olabilmektedir.
Hastanın anlatmış olduğu belirtiler ve yakınmalar hastalığın tanı ve tedavisinin daha kısa sürede tespit edilebilmesini sağlayacaktır.
Denge Sistemimizde Rol Oynayan Etkenlerin ve Hastalıkların Hangi Organa Ait Olduğu Nasıl Anlaşılmaktadır?
Baş dönmesi ve dengede duramama gibi problemleri olan kişilerin vücut sistemlerine ilişkin detaylı bir muayene olması gerekmektedir. Bu muayene nöroloji, kardiyoloji ve kulak burun boğaz doktorlarının birlikte hareket ederek yapmaları gereken bir muayenedir. Bu rahatsızlıkların pek çok organı ve vücut sistemini etkilemesi nedeniyle doktorlar günümüz teknolojisini kullanarak (MRI, bilgisayarlı tomografi, ultrasonografi, testler vb.) hastalığa ilişkin tanı ve teşhisi rahatlıkla koyabilmektedirler.
Tanı ve tedavi baş dönmesi için oldukça önemlidir çünkü baş dönmesi kendi başına bir hastalık olmadığı için başka hastalıkların belirtisi olabileceği için tedavi buna göre yapılacaktır.
Baş dönmesinin sebepleri;
- Kulağa bağlı nedenler: Baş dönmelerinin büyük bir çoğunluğu kulaktan kaynaklı problemler nedeniyle ortaya çıkmaktadır. Kişinin bulunduğu durum ve başın hareketlerinden kaynaklı baş dönmesi söz konusu olabilmektedir. Kulaktan kaynaklı baş dönmelerinde tanı kulak içerisinde bulunan yarım dairelerin uygulanan işlemlere verdiği cevaplar doğrultusunda konulmaktadır. Eğer kulaktaki bu yarım dairelerden kaynaklanan bir baş dönmesi söz konusu ise kulak içerisindeki kristallerin yer değiştirip değiştirmediği tespit edilerek bunların yerlerine oturtulması ile tedavisi yapılmaktadır.
Meniere hastalığı; duyma bozukluğu, çınlama, baş dönmesi atakları ve kulakta tıkanma hissi ile karakterizedir. Ayrıca bu hastalık iç kulakta bulunan sıvıların dengesizliğinden meydana gelmektedir. Bunların yanı sıra;
- Kulaktaki akıntılı kronikleşmiş rahatsızlıklar
- İşitme kaybına neden olan kulak hastalıkları
- Enfeksiyon veya bakteriyel bir rahatsızlık sonucu denge sinirinin etkilenmesinden kaynaklı kulak hastalıları
- İleri aşamalardaki damar tıkanıklıkları nedeniyle iç kulağa az kan gitmesi,
- İç kulak zarının yırtılması
gibi durumlarda baş dönmelerine neden olmaktadır.
- Travmalar: Kafaya veya kafa bölgesine alınan sert darbeler sonucunda kafatasında ve iç kulağa zarar veren kırıklar baş dönmelerine, bulantılara ve kusmalara neden olabilmektedir. Bazı durumlarda kafa travması sonrasında da herhangi bir kırık oluşmasa bile iç kulak kristallerinin yerinden oynaması de baş dönmesine neden olabilmektedir. Travma gibi durumların düzelmesi birkaç hafta sürebileceği gibi birkaç ay da sürebilmektedir. Travmanın üzerinden yıllar geçse bile bazen ani hareket edilmesinde veya pozisyon değiştirilmesinde baş dönmeleri görülebilmektedir.
- Nörolojik hastalıklar: Beyin veya beyincik bölümünde meydana gelen merkezi sinir sistemindeki kanama veya kan damarlarındaki tıkanıklıklardan dolayı beyin tümörü, beslenme sorunları, migren, Parkinson vb. hastalıklar baş dönmelerine ve denge kabına neden olabilmektedir.
- Dâhili hastalıklar: Kalp krizi, şeker hastalığı, kansızlık, yüksek/hiper tansiyon, kalp yetmezliği, kalp kapakçığı rahatsızlığı, ileri seviyede kalp ritmi bozukluğu, aşırı su kaybı, ishal, kusma vb. hastalıklar baş dönmelerine neden olabilmektedir.
- Psikolojik denge bozuklukları: Stres, depresyon, panik atak, huzursuzluk vb. hastalıklar baş dönmelerine neden olmaktadır.
Baş Dönmesi Tedavisi Ankara
Baş dönmesi tedavisinde hastanın yakınmalarına göre tanı konulmakta bu tanı çerçevesinde tedaviye geçilmektedir. Hasta dinlenilerek şikâyetlerinin neler olduğu belirlenerek tanı konulması tedavi sürecini hızlandıracaktır. Bu tedaviyle birlikte hastanın yakınmaları ortadan kaldırılmış olacaktır.
Meniere hastalığıne bağlı olarak meydana gelen baş dönmeleri ise ilaç tedavisi ve yaşam biçimini değiştirerek kontrol altına alınabilmekte ve %90’a varan başarı elde edilmektedir. Stresli ve sıkıntılı bir yaşayış şeklinden çok rahat edilecek, stresin olmadığı bir hayat şeklinin baş dönmelerini ortadan kaldırdığı ortaya konulmuştur. Ayrıca kahve, alkol, sigara vb. kulaktaki sıvı basıncını artıran yiyecek ve içeceklerden uzak durulmalıdır.
Doktorun vermiş olduğu ilaçlar düzenli bir şekilde kullanılmalı ve doktorun belirtmediği ilaçlar kesinlikle kullanılmamalıdır.
Meniere hastalığı olan kişiler atak gelmeden geleceğini hissedebildikleri için doktorun önerdiği ilacı kullanarak atağın şiddetini azaltabilmektedirler. Ancak diğer hastalarda baş dönmesi aniden geliştiği için bu hastaların trafiğe çıkmaları ve araba kullanmamaları önem arz etmektedir.
İç kulaktaki kristallerin yerinden kaymasına ilişkin uygulanan tedaviyle kristallerin yerine oturtulması ve baş dönmesinin önlenmesinde %90 başarı elde edilmektedir. Eğer aynı kulakta halen problemler varsa ve baş dönmeleri geçmemişse cerrahi müdahale de bulunulması gerekmektedir.
Baş dönmesi ve dengede duramama gibi problemleri olan kişilerin vücut sistemlerine ilişkin detaylı bir muayeneye olması önem arz etmektedir. Tanı konulduktan sonra ilgili doktorlar tarafından tedaviye başlanması gerekmektedir.